Kim çocuk olmadan, çocukluğunu yaşamadan, çocuk günlerini anmadan geldi ki erişkin yaşlara?
Kim yaralanan dizlerinden akan kanı görünce; yaşlara boğulmadı ki?
Kim okula başladığı gün, annesinin eteğine yapışmadı ki?
Her bir birey, bir şekilde yaşadı çocukluğunu.
Benimse ,Hala hulahopum olsun, gece gündüz onu çevireyim şeklinde hayaller kurduğum ,
Sokakta baloncu gördükten sonra koşarak eve dönüp balonumla oynadığım ,
Oyun hamurlarını aşırı derecede sevdiğim,
Artık kurşun kalem kullanmıyor olmama rağmen kırtasiyeye girip kendime saatlerce cicili bicili kalemler seçtiğim,
Akşam ezanını duyunca yaşımı unutup aaa eve geç kaldım diye telaşlandığım,
Bir oyuncakçının önünde kendi kendine baloncuk üfleyen tavşan oyuncağını inanılmaz kıskandığım,
Annem çok sevdiğim bir oyuncağımı kapıcının çocuğuna verdiğinde ona uzun süre küstüğüm ,
23 Nisan olduğunda hala içimin kıpır kıpır olduğu doğru.
Dilin, dinin, ırkın, rengin ne olursa olsun.
Geleceğin ümit, yaşantın hep umut dolu olsun ÇOCUK…
Tüm çocukların (ve benimJ) gelecek 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramım kutlu, mutlu olsuuun.
Saime Duz